Son 40 yılda meditasyon, modern Batı kültürünün ana akımına girdi ve hekimler tarafından reçete olarak yazılır, ve yöneticilerden, sanatçılara, bilim adamlarına, öğrencilere, öğretmenlere, askeri personele ve - umut verici bir kayda göre - politikacılara kadar herkes tarafından uygulanır halde geldi. Ohio Kongre Üyesi Tim Ryan her sabah meditasyon yapıyor ve "Farkında Bir Ulus: Basit Bir Uygulama Bize Stresi Azaltmakta, Performansı Artırmakta ve Amerikan Ruhunu Yeniden Kazanmakta Nasıl Yardımcı Olabilir?” isimli kitabında da anlattığı üzere farkındalığın ve meditasyonun önemli bir savunucusu haline geldi.
Meditasyonun artan popülaritesine rağmen, uygulama hakkında yaygınlaşan yanlış inanışlar bir
birçok insanın meditasyonu denemesini ve onun beden, zihin ve ruh için derin faydalarını görmesini engelleyen bir bariyer olmuştur.
İşte en yaygın meditasyon mitlerinden 7si…bertaraf edildi.
Mit #1: Meditasyon zordur.
Gerçek: Bu efsane, meditasyonun sadece azizlere, kutsal adamlara ve ruhani liderlere ayrılmış, sadece bu gruba özgü bir uygulama oluşuna dayanan imajından kaynaklanmaktadır.
Aslında, bilgili ve tecrübeli bir öğretmenin yönlendirmesiyle yapıldığında meditasyon öğrenmesi kolay ve eğlencelidir. Teknikler nefese odaklanmak veya sessizce bir mantrayı tekrarlamak kadar basit olabilir. Meditasyonun zor görünmesinin nedenleri, konsantre olmak için çok uğraşmamız, sonuçlarına yönelik beklentimiz ya da doğru yapıp yapmadığımızdan emin olamayışımız olarak sayılabilir. Chopra Merkezindeki deneyimimize göre, nitelikli bir öğretmenden meditasyon öğrenmek sürecin keyifli geçmesini ve pratiğinizden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamanın en iyi yoludur. Bir öğretmen, ne yaşadığınızı anlamanıza, karşılaşacağınız engelleri aşmanıza ve besleyici bir günlük uygulama oluşturmanıza yardımcı olur.
Mit #2: Başarılı bir meditasyon pratiği yapmak için zihninizi sakinleştirmelisiniz.
Gerçek: Bu, meditasyonla ilgili bir numaralı mit olabilir ve birçok insanın hayal kırıklığı içinde vazgeçmesinin sebebi sayılabilir. Meditasyon düşüncelerimizi durdurmak veya zihnimizi boşaltmaya çalışmakla ilgili değildir – Bu yaklaşımların ikisi de stres ve daha gürültülü iç gevezelik yaratır. Düşüncelerimizi durduramayız ve kontrol edemeyiz ancak onlara ne ölçüde dikkatimizi vereceğimize karar verebiliriz. Zihnimize sessizliği empoze edemememize rağmen meditasyon yoluyla düşüncelerimizin arasında zaten var olan boşluğu bulabiliriz. Bazen "boşluk" olarak da adlandırılan, düşünceler arasındaki bu açıklık saf bilinçtir, saf sessizlik ve saf huzurdur.
Meditasyon yaptığımızda dikkatimizin odağına koymak üzere ya nefesimizi ya bir imgeyi veya bir mantrayı nesne olarak kullanırız ki bu da zihnimizin bu sessiz farkındalık akışında gevşemesini sağlar. Düşünceler ortaya çıktığında -ki bu kaçınılmaz zaten-, onları yargılamamıza veya onları uzaklaştırmaya çalışmamıza gerek duymuyoruz. Bunun yerine odağımıza aldığımız o dikkat nesnesine nazikçe geri dönüyoruz.
Her meditasyonda, zihnin o boşluğa daldığı ve saf farkındalığın tazelemesini deneyimlediği, mikrosaniyeler bile olsa, anlar vardır. Düzenli olarak meditasyon yaptığınızda, bu genişletilmiş farkındalık durumunda ve sessizlikte giderek daha fazla zaman geçireceksiniz.
Emin olun ki tüm meditasyonunuz boyunca size düşünüyormuşsunuz gibi gelse de aslında yaptığınız pratiğin faydalarını hala alıyorsunuz. Başarısız olmadınız ya da zamanınızı boşa harcamadınız.
Arkadaşım ve meslektaşım David Simon meditasyon öğretirken, öğrencilere sık sık " “Aklımdan düşünceler geçiyor” düşüncesi, şimdiye kadar düşündüğünüz en önemli düşünce olabilir, çünkü böyle düşünmeden önce, büyük ihtimalle düşüncelerinizin olduğunu bile fark etmemiştiniz. Muhtemelen kendinizi o düşünceler olarak tanımlıyordunuz.”
Düşüncelerinizin olduğunu fark etmek bir dönüm noktasıdır çünkü içinizdeki referans noktanızı “ego zihnin”den “farkındalığa tanık olma”ya doğru kaydırmaya başlar. Kendinizi düşünceleriniz ve hikayelerinizle daha az özdeşleşirseniz, daha büyük bir huzur yaşarsınız ve kendinizi yeni imkanlara açarsınız.
Mit #3: Meditasyondan herhangi bir fayda elde etmek için yıllarca adanmış pratik yapmak gerekir.
Gerçek: Meditasyonun faydaları hem anlık hem de uzun vadelidir. Meditasyon yapmak için ilk oturduğunuzda ve günlük uygulamanın ilk birkaç gününde size sağladığı faydayı deneyimlemeye başlayabilirsiniz. Birçok bilimsel araştırma meditasyonun zihin-vücut fizyolojisi üzerinde sadece birkaç hafta içinde derin etkileri olduğuna dair kanıtlar sağlar. Örneğin, Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Hastanesi tarafından yürütülen bir dönüm noktası çalışması, sekiz hafta kadar kısa bir sürede meditasyonun sadece insanların azalmış kaygı ve daha fazla sakinlik duyguları yaşamalarına yardımcı olduğunu göstermekle kalmadı; aynı zamanda beynin hafıza, empati, benlik duygusu ve stres regülasyonu ile ilişkili bölgelerinde büyüme olduğunu kaydetti.
Chopra Merkezinde genellikle yeni meditasyon yapanlardan sadece birkaç günlük günlük meditasyon uygulamasınının ardından yıllar sonra ilk kez sağlıklı bir şekilde uyuyabildiklerini duyuyoruz.
Meditasyona dair diğer faydalardan bazılarını; artan konsantrasyon, düşük kan basıncı, azaltılmış stres ve kaygıyı ve gelişmiş bağışıklık sisteminde iyileşme olarak sayılabiliriz.
Yakın zamanda Chopra Center blogunda yayınlanan "Neden Meditasyon Yapmalı?" yazıda meditasyonun faydaları hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Mit# 4: Meditasyon bir kaçıştır.
Gerçek: Meditasyonun gerçek amacı, bağlantınızı koparmak ve her şeyden uzaklaşmak değil, uyum sağlamak ve gerçek benliğinizle temasa geçebilmektir – kendinizin, hayatın tüm değişen dış koşullarının ötesine geçen kendiniz ile… Meditasyonda zihnin geçmişle ilgili tekrarlayan düşüncelerle ve gelecekle ilgili endişelerle dolu olma eğilimindeki çalkantılı yüzeyinin derinine, saf bilincin durgun noktasına dalıyorsunuz. Bu derin farkındalık halinde kim olduğunuza, sizi neyin sınırladığına ve nerede yetersiz kaldığınıza dair kendinize anlattığınız tüm hikayeleri geride bırakıyor, en derin benliğinizin sonsuz ve sınırsız olduğu gerçeğini deneyimliyorsunuz.
Pratiğinizi bir düzene oturttuğunuzda algı pencerenizin temizlersiniz ve netliğiniz genişler.
Bazı insanlar meditasyonu bir kaçış şekli olarak kullanmaya çalışırken - çözümlenmemiş duygusal sorunları geçiştirmenin bir yolu olarak- bu yaklaşım, meditasyon ve Mindfulness (farkındalık) hakkındaki tüm bilgelik öğretilerine aykırıdır.
Aslında, depolanmış duygusal toksisiteyi tanımlamak, harekete geçirmek ve serbest bırakmak için özel olarak geliştirilmiş çeşitli meditasyon teknikleri vardır. Derin bir üzüntü ya da travma ile baş çıkmaya çalışıyorsanız geçmişin acısını güvenli bir şekilde keşfetmenize ve iyileştirmenize yardımcı olabilecek, doğal bütünlük ve sevgi halinize geri dönmenizi sağlayabilecek bir terapistle çalışmanızı tavsiye ederim.
Mit #5: Meditasyon yapmak için yeterli zamanım yok.
Gerçek: 25 yıldır tek bir meditasyonu kaçırmayan meşgul, üretken yöneticiler var ve eğer Meditasyonu öncelikleriniz arasına alırsanız siz de bunu yapabilirsiniz. Programınızın çok dolu olduğunu düşünüyorsanız, unutmayın sadece birkaç dakikalık meditasyon bile hiç yapmamanızdan iyidir. Biraz geç olduğu veya çok uykulu hissettiğiniz için meditasyon yapmaktan vazgeçmemenizi özellikle tavsiye ediyoruz.
Hayatın bu paradoksal halinde, düzenli olarak meditasyon yaparak zaman geçirdiğimizde, aslında kendinize daha fazla zaman kaldığını hissedeceksiniz. Meditasyon yaptığımızda bilinçin zamansız, mekansız alemine girip çıkarız.... evrende tezahür eden her şeyin kaynağı olan saf farkındalık durumuna.
Nefes almamız ve kalp atışımız yavaşlar, kan basıncımız düşer ve bedenimiz, yaşlanma sürecini hızlandıran stres hormonlarının ve bize "zamanımız tükeniyor" mesajını veren diğer kimyasalların üretimini azaltır.
Meditasyonda, beden ve zihin için son derece ferahlatıcı ve dinlendirici bir uyanıklık halindeyiz. İnsanlar meditasyon ritüellerine sadık kaldıkça, daha azını yaparken daha fazlasını başarabildiklerini fark ederler.
Hedeflere ulaşmak için çok mücadele etmek yerine, - her şeyi düzenleyen evrensel zeka ile uyum halinde- "akışta" kalmak için daha çok zaman harcıyorlar.
Mit #6: Meditasyon manevi veya dini inançları gerektirir.
Gerçek: Meditasyon, bizi zihnin gürültülü gevezeliğinin ötesine, durağanlığa ve sessizliğe götüren bir uygulamadır.
Belirli bir manevi inanç gerektirmez ve birçok farklı dinden birçok insan, mevcut dini inançlarıyla herhangi bir çelişkiye girmeden meditasyon yapabilir. Bazı meditasyon uygulayıcıları ise belirli bir dini inanca sahip değillerdir kimisi ateist veya agnostiktir. İçlerindeki sessizliği ve düşük kan basıncı, stresi azaltma ve dinlendirici uyku dahil gibi bu pratiğin sayısız bedensel ve zihinsel sağlığa yararlarını deneyimlemek için meditasyon yaparlar. Benim meditasyon yapmaya başlamamın asıl nedeni sigarayı bırakmakla ilgili idi.
Meditasyon hayatlarımızı zenginleştirmemize yardımcı olur. Hayatımızda her ne yaparsak yapalım- bu ister spor yapmak olsun, ister çocuklarımızla ilgilenmek ya da kariyerimizde ilerlemek- daha dolu dolu ve mutlu bir şekilde, keyif alarak yapmamızı sağlar.
Mit #7: Meditasyonda ulu deneyimler yaşamam gerekiyor.
Gerçek: Bazı insanlar meditasyon esnasında vizyon ya da renk görmediklerinde, yerden yükselmediklerinde veya bir melekler korosu duymadıklarında ya da aydınlanmaya dair minik bir an yaşamadıklarında hayal kırıklığına uğrarlar. Her ne kadar meditasyon yaptığımızda mutluluk ve birlik duyguları da dahil olmak üzere çeşitli harika deneyimler yaşasak da, tüm bunlar uygulamanın amacı değildir. Meditasyonun gerçek faydaları, günlük hayatımıza devam ederken, günün diğer saatlerinde yaşadıklarımızdır. Meditasyonumuzdan çıktığımızda pratiğimizin, bizi daha yaratıcı, şefkatli, merkezlenmiş ve kendimize ve karşılaştığımız herkese sevgi dolu olmamızı sağlayan sessizliğini ve dinginliğini kısmen de olsa hala yanımızda taşıyoruz.
Meditasyon yolculuğunuza başlarken veya devam ederken, işte size yardımcı olabilecek diğer bazı yönergeler
• Beklentiniz olmasın. Bazen zihin sakinleşemeyecek kadar aktiftir. Bazen ise kolayca durulur. Bazen sessizleşir, ancak kişi fark etmez. Yani her şey olabilir.
• Kendinize karşı anlayışlı olun. Meditasyon, onu doğru ya da yanlış yapmakla ilgili değildir. Bu daha çok zihninize gerçek doğasını bulması için ona izin vermekle ilgilidir.
• İçsel sessizliğe yol açmayan meditasyon tekniklerine bağlı kalmayın. İçinize iyi gelen size rezone eden bir teknik bulun. Chopra Merkezinde İlkel Ses Meditasyonu uygulaması da dahil olmak üzere öğretilen çok çeşitli mantra meditasyonları vardır. Veya düşüncelerinize hiç dikkatinizi vermeden sadece nefesinizin giriş ve çıkışını takip edin ve. Akıl sessizlik içinde kendi kaynağını bulmak ister. Serbest bırakarak ona bir şans verin.
• Meditasyon yapmak için sessiz bir yerde yalnız olduğunuzdan emin olun. Telefonun fişini çekin. Sizi rahatsız edecek kimsenin orada olmadığından emin olun.
• Gerçekten orada olun. Dikkatiniz başka bir yerdeyse, bir sonraki randevunuzu, yapmanız gereken bir işi ya da sonraki yemeğinizi düşünüyorsanız, tabii ki sessizliği bulamayacaksınız. Meditasyon yapmak için niyetinizi netleştirmiş ve diğer yükümlülüklerinizden muaf olmalısız.
Deepak Chopra tarafından Mart 2013 yılında kaleme alınmış ve “ The Huffington Post”da yayınlanmıştır.
Çeviren: Neslihan Erdoğan
Yeni mi başladın?
Meditasyonun neye, nasıl iyi geleceğini, “yola çıkan” olarak, siz keşfedeceksiniz.